Bakan Şimşek: Enflasyonu yükselten vergi artışları tekrarlanmayacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Şimşek, “KDV, ÖTV gibi enflasyonu yükselten vergi artışları tekrarlanmayacak” dedi.
TRT Haber canlı yayın konuğu olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Şimşek burada yaptığı bir açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Ekonomik büyüme güçlü, bu cesaret verici ama burada önemli olan büyümenin kalitesini artırabilmek. Önümüzdeki dönemde büyümenin iki ana motoru verimlilik artışı ve var olan imkanların verimli alanlara kanalize edilmesi. Önümüzdeki dönemde büyüme büyük ihtimalle bir miktar yavaşlayacak, önemli olan OVP perspektifiyle sürdürülebilir büyüme patikasına girilmesi. Bu yıl bütçe açığı OVP'de öngörülenden bir miktar daha düşük olabilir.”
“KDV, ÖTV gibi enflasyonu yükselten vergi artışları tekrarlanmayacak”
Bütçeyi düzeltmek için KDV, akaryakıtta ÖTV gibi enflasyonu artıran vergi artışlarına gittik. Bu vergi artışları tekrarlanmayacak, gelecek sene sistemden çıkmış olacak. KDV, ÖTV gibi enflasyonu yükselten vergi artışları tekrarlanmayacak.
“Merkez Bankası burada gerekeni yapıyor”
Orta Vadeli Programımız kamuoyu ile eylül ayında paylaşıldı. Aslında biz fiilen uygulamasını hazirandan itibaren başlatmıştık. Orta Vadeli Programın bir kaç önemli bileşeni var. Bir kaç tane de önemli hedefi var. Birinci bileşen dezenflasyon programı. Yani enflasyonu önce kontrol altına alıp daha sonra tek haneye indirecek bir program. Orta Vadeli Programın en önemli bileşeni fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarından kastımız enflasyonun düşürülüp tek hanede tutulmasıdır. Burada hedefimiz bu sene enflasyonu kontrol altına almak. Gelecek sene sonu yüzde 34'e indirmek. Daha sonraki 2025 ve 2026 sonunda da tek haneye düşürmek. En önemli bileşen bu. Bunun için para politikasında bir rasyonelleşmeye gittik. Yani iç talebi daha makul bir düzeyde tutmak için bozulan fiyatlama davranışlarını düzeltmek için bir para politikasında iyileştirmeye gittik. Merkez Bankası burada gerekeni yapıyor.
“Harcamalarda da çok tutumlu davranıyoruz”
İkinci olarak maliye politikası ayağında bizim depreme rağmen bir mali disiplini tesis etme çabamız var. Türkiye'nin aslında mali disiplin noktasında duruşu hükümetlerimiz döneminde çok güçlü. Son 20 yıla bakarsanız bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,4. Bu sene depremin etkisiyle Orta Vadeli Programda bu açığın yüzde 6,4'e kadar yükselmesi ihtimalini öngördük. Programı yaptıktan sonra özellikle gelir performansımız çok daha güçlü ayrıca biz tabiki harcamalarda da çok tutumlu davranıyoruz. İkisinin bileşeni olarak çok büyük ihtimalle bu sene bütçe açığı Orta Vadeli Program'da öngörülenden biraz daha düşük olabilir. Bu da önemli bir hedef.
“Yüzde 40'a kadar vergi için yetki alınıyor"
Yüzde 40'a kadar vergi için yetki alınıyor. Yüce Meclis'ten Cumhurbaşkanı'na yetki alınıyor, bu olacağı anlamına gelmiyor. Liralaşmayı desteklemek için piyasa koşulları el verdiğinde vergiyi kullanıp bu sürece katkıda bulunabiliriz. Zamanlama olarak doğru olduğuna inanmıyorum. Önümüzdeki dönemde oturup daha adil vergi sistemi konusunda ciddi adımlar atacağız. Kamu harcamalarını nasıl verimli alanlara kanalize edebiliriz, tasarruf harcamamak değildir aslında kamuda. Tasarruf kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesidir. Gereksiz harcamaların da kaldırılmasını içeriyor. Türkiye'nin altyapısına yatırım yapacağız. Şu anda yüzde 40 vergi getirmiyoruz, piyasa koşullarına bakacağız. Liralaşmanın ana motoru para politikasındaki rasyonelleşmedir. Liraya güveni portföyde daha ağırlıklı TL tutmanın yolu tabi ki para politikası üzerinden geçiyor. Burada bir yıl sonraki enflasyonu çapalayacak yapı içinde gidiyoruz."
